İran, İsrail'i nükleer programı konusunda ABD ile yürüttüğü hassas görüşmeleri baltalamakla suçlayarak dikkatleri üzerine çekti. Bu suçlama, zaten gergin olan bölgedeki tansiyonu daha da yükseltme potansiyeli taşıyor. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bakayi'nin açıklamaları, diplomatik arenada yeni bir tartışma başlattı.
İran'dan Ağır Suçlama: İsrail Görüşmeleri mi Engelliyor?
Sözcü Bakayi, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Diplomatik süreci baltalamak ve bozmak için bir tür koalisyon oluşuyor. Bu çabanın arkasında İsrail var" dedi. Bu ifadeler, İran'ın İsrail'i nükleer anlaşmaya yönelik müzakereleri sabote etmekle suçladığı anlamına geliyor. Ayrıca, Bakayi, "Buna ek olarak, ABD'deki bazı savaş yanlısı akımlar ve farklı kesimlerden bazı isimler de bu çabanın içinde yer alıyor" şeklinde konuştu. Bu da ABD içinde de müzakerelere karşı çıkan grupların olduğunu ima ediyor.
Bu iddialar, özellikle 2018'de ABD'nin nükleer anlaşmadan çekilmesi ve ardından İran'ın anlaşma şartlarını ihlal etmeye başlamasıyla daha da önem kazanıyor. İran'ın uranyumu %60 oranında zenginleştirmesi, nükleer silah üretimi için gerekli olan %90 seviyesine oldukça yakın olması, uluslararası toplumda endişe yaratıyor. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'na göre, Tahran bölünebilir madde stoklarını artırmaya devam ediyor. 2015 nükleer anlaşması ise bu oranı %3,67 ile sınırlamıştı.
Nükleer Gerilim Tırmanıyor mu?
İran ve İsrail arasındaki gerilim uzun yıllardır devam ediyor. İsrail, İran'ın nükleer silah edinmesine asla izin vermeyeceğini defalarca dile getirirken, İran ise nükleer programının sadece sivil amaçlı olduğunu savunuyor. Bu karşılıklı suçlamalar ve güvensizlik ortamı, bölgedeki istikrarı tehdit ediyor.
- İran'ın Suçlaması: İsrail'in nükleer görüşmeleri sabote etme çabası.
- İsrail'in Pozisyonu: İran'ın nükleer silah edinmesine izin vermeme kararlılığı.
- ABD'nin Rolü: Nükleer anlaşmaya geri dönme çabaları ve içindeki farklı görüşler.
Gelecekte Neler Olacak?
İran ve ABD, Umman'ın arabuluculuğunda üçüncü tur görüşmeler için bir araya gelmeye hazırlanıyor. Bu görüşmeler, nükleer anlaşmazlığın çözümü için önemli bir fırsat sunuyor. Ancak, İsrail'in olası sabotaj girişimleri ve ABD içindeki farklı görüşler, bu süreci zorlaştırabilir. Bölgedeki gerilimin azaltılması ve nükleer silahlanmanın önlenmesi için diplomatik çabaların sürdürülmesi büyük önem taşıyor.
İran'ın İsrail'i suçlaması, nükleer müzakerelerin geleceği açısından kritik bir dönemeç olabilir. Taraflar arasındaki güvensizlik ve gerilim, diplomatik çözüm arayışlarını zorlaştırırken, bölgedeki istikrarı da tehdit ediyor. Önümüzdeki günlerde yapılacak görüşmelerin sonucu, bölgenin geleceği için belirleyici olacak.
