Fatih Sultan Mehmet'in adını duymak, 15. yüzyılda Avrupa saraylarında korkuyla anılmasına yetiyordu. Papa, onun ilerleyişini durdurmak için seferberlik ilan etti, İtalyan şehir devletleri tedirginlik içinde duvarlarını yükseltti. Ancak hiçbir engel, onun stratejik dehası ve ilimle donanmış yönetim anlayışı karşısında duramadı. Batılı tarihçiler onu “Doğu’nun Napolyon’u” değil, “Avrupa’nın fatihi” olarak andı. Ölümünün 544. yıl dönümünde, Fatih Sultan Mehmet'in fetih ruhu ve mirası hala yaşamaya devam ediyor.
Bilim ve Adalette Örnek Bir Lider
Fatih Sultan Mehmet, yalnızca bir savaş dehası değil; aynı zamanda bilime, sanata ve adalete verdiği değerle örnek bir liderdi. Sarayında 8 dil bilen alimlerle istişare eder, Bizans'tan kalma kitapları korur, dönemin en büyük medreselerini inşa ederdi. Kanunname-i Ali Osman’la devletin temelini sağlamlaştırdı. Hıristiyanlara ve Yahudilere dini özgürlük tanıyarak farklı inançların barış içinde yaşamasını sağladı.
Fatih Sultan Mehmet'in bu yönü, onu sadece bir fatih değil, aynı zamanda bir devlet adamı ve düşünür olarak da öne çıkarır. Onun döneminde İstanbul, bir kültür ve bilim merkezi haline gelmiş, farklı milletlerden ve inançlardan insanlar bir arada huzur içinde yaşamıştır. Bu durum, Osmanlı İmparatorluğu'nun uzun ömürlü olmasının ve geniş bir coğrafyaya hükmetmesinin önemli nedenlerinden biridir.
Sadece Bir Şehir Değil, Medeniyet Fethetti
1453, yalnızca İstanbul’un fethi değil; zulmün, cehaletin ve batıl inançların yıkıldığı bir milattı. Fatih, Ayasofya’yı camiye çevirirken, ilmi ve adaleti merkeze alan bir Osmanlı'nın temellerini attı. Onunla birlikte Osmanlı, bir dünya gücüne dönüşürken, İslam dünyası da yeniden ayağa kalktı.
İstanbul'un fethi, sadece bir şehrin ele geçirilmesi değil, aynı zamanda yeni bir çağın başlangıcıydı. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'u fethettikten sonra şehri yeniden imar etmiş, camiler, medreseler, hanlar ve hamamlar inşa ettirmiştir. Bu sayede İstanbul, kısa sürede yeniden canlanmış ve eski ihtişamına kavuşmuştur. Fatih'in bu vizyonu, İstanbul'u sadece bir başkent değil, aynı zamanda bir kültür ve ticaret merkezi haline getirmiştir.
Yadigârı Hâlâ Ayakta
Bugün İstanbul’un siluetinde yükselen surlar, medreseler, külliyeler ve camiler; onun mirasının canlı şahitleridir. Adaletiyle, ferasetiyle ve bitmeyen fetih aşkıyla örnek alınan bir lider olarak Fatih Sultan Mehmet, her geçen yıl daha fazla takdir edilmekte, torunları tarafından hayırla anılmaktadır.
Fatih Sultan Mehmet'in mirası, sadece İstanbul'da değil, tüm dünyada yaşamaya devam ediyor. Onun adalet anlayışı, devlet yönetimi ve bilim sevgisi, günümüzde de örnek alınması gereken değerlerdir. Fatih Sultan Mehmet, sadece bir fatih değil, aynı zamanda bir vizyoner lider ve düşünür olarak da tarihe geçmiştir.
Fatih Sultan Mehmet'in 544. ölüm yıl dönümünde, onun fetih ruhunu ve mirasını bir kez daha hatırlıyor, saygı ve minnetle anıyoruz. Onun açtığı yolda, Türkiye Cumhuriyeti olarak bizler de bilimde, sanatta ve adalette ilerlemeye devam edeceğiz.
