Bilal Erdoğan'dan Kızılelma Çağrısı: Sınırlar Kalkmalı!
Gündem

Bilal Erdoğan'dan Kızılelma Çağrısı: Sınırlar Kalkmalı!


23 June 20255 dk okuma2 görüntülenmeSon güncelleme: 23 June 2025

İbn Haldun Üniversitesi (İHÜ) Haydar Aliyev Avrasya Çalışmaları Merkezi'nin düzenlediği "2. Türk Dünyası Yaz Okulu Programı" açılışına katılan Necmeddin Bilal Erdoğan, dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Kızılelma hedefi için Türk dünyası arasındaki tüm sınırların kaldırılması gerektiğini vurguladı.

Türk Dünyası'nın Önemi ve Geleceği

Bilal Erdoğan, açılış törenindeki konuşmasında dünyanın karmaşık ve belirsiz bir dönemden geçtiğini belirterek, bu dönemde insanlara ümit vermenin önemine değindi. Türk Dünyası Araştırmaları Merkezi'nin bu nedenle önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Eskiden diplomalarla kariyer sahibi olmak daha kolaydı, ancak şimdi bir meselenin uzmanı olmak ve belli bir yetkinliğe sahip olmak daha kritik hale geldi. Araştırma merkezleri üniversite yapılanmasında giderek daha fazla önem kazanacak" dedi.

Erdoğan, toplumun karşılaştığı sorunların, sosyal bilimlerde olduğu kadar doğa bilimlerinde, tıpta ve mühendislikte de farklı uzmanlıkların bir araya gelmesiyle çözülebileceğini ifade etti. Uluslararası ilişkiler ve siyaset biliminde de sadece bu alandaki uzmanlığın yeterli olmadığını belirten Erdoğan, "Merkezimizde uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi uzmanlarının yanı sıra iktisatçılar, enerji üzerine çalışan mühendisler ve çevre mühendisleri de olmasını arzu ediyoruz" şeklinde konuştu.

Türk Devletleri Teşkilatı'nın Vizyonu

Türk Devletleri Teşkilatı'nın 2040 vizyonuna dikkat çeken Erdoğan, bu vizyonun sadece uluslararası ilişkiler veya enerji güvenliği ile sınırlı olmadığını, ulaştırma, ekonomi, sosyoloji ve kamuoyunu ilgilendiren konuları da kapsadığını belirtti. Üniversite olarak bu alandaki çalışmalara güçlü destek sağlamak istediklerini ifade eden Erdoğan, dört ülkede gerçekleştirilmesi planlanan yüksek lisans programının bu vizyonun bir yansıması olduğunu söyledi.

Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan ve Özbekistan'da hayata geçirilecek Türk dünyası master programı ile tüm Türk dünyasını tanıyan entelektüeller yetiştirmenin hedeflendiğini vurgulayan Erdoğan, "Türk dünyası aynı zamanda bir Kızılelma. Bu hedefe ulaşmak, aramızdaki bütün sınırların kaldırılmasına dayanıyor. Bu sınırları kaldırabilmek için aramızda dostlukların olması, diyalogların güçlenmesi ve dilde birlik ülküsünün sağlanması lazım" dedi.

Daha Adil Bir Dünya Düzeni

Erdoğan, dünyadaki belirsizlikler karşısında Türk dünyasının sırt sırta verebilen ve birbirinden güç alabilen dinamiklerle donanmasına ihtiyaç olduğunu vurguladı. Batı sonrası yeni bir paradigma olacaksa, dünyaya daha çok barış ve istikrar vadedecekse, buna inanan ülkelerin bir araya gelip yeni bir paradigmayı konuşması gerektiğini belirtti. Erdoğan, genç nesillerin daha barışçıl ve istikrarlı bir dünya düzeni vaat edebileceğine inandığını sözlerine ekledi.

İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Atilla Arkan ise dünyadaki belirsizlik ve kaosun artacağına dikkat çekerek, daha adil ve çözüm üreten bir sisteme ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. Dışişleri Bakanlığı Kafkasya Genel Müdür Yardımcısı Ayşe Uzer, Türk dünyasının artık sadece dilde, tarihte ve kültürde değil, diplomaside, siyasette, akademide, ekonomide, teknolojide ve savunmada da bir birlik ufkuna doğru ilerlediğini kaydetti. Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreter Yardımcısı Sadi Jafarov da teşkilatın güçlendiğini ve uluslararası alanda tanınırlığının arttığını vurguladı.

TBMM Türkiye-Azerbaycan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti Milletvekili Şamil Ayrım, Türk dünyasının jeopolitik bir uyanış dönemine girdiğini ve büyük bir potansiyel taşıdığını ifade etti. 28 ülkeden bine yakın öğrencinin başvurduğu "2. Türk Dünyası Yaz Okulu Programı"nda bölgeselleşme hareketleri, Avrasya coğrafyasındaki gelişmeler ve Türk dünyasının temel meseleleri bilimsel açıdan değerlendirilecek.

Bilal Erdoğan'ın Kızılelma hedefi doğrultusunda yaptığı çağrı, Türk dünyası için önemli bir vizyon ortaya koyuyor. Sınırların kalkması, işbirliğinin artması ve ortak bir gelecek inşa edilmesi, bölgedeki istikrar ve refahın artmasına katkı sağlayacaktır. Türk dünyasının bu hedefe ulaşması, küresel arenada daha güçlü bir aktör olarak yer almasını sağlayacaktır.