Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki ticaret hacminin 327 milyar dolar gibi devasa bir boyuta ulaştığını açıkladı. Bu gelişme, Türkiye'nin ihracat potansiyeli ve AB ile olan ekonomik ilişkileri açısından büyük önem taşıyor. Olpak, ticaret savaşlarının gündemde olduğu bu dönemde, AB ile dengeli bir ticaret sürecinin yürütüldüğünü vurguladı.
Türkiye-AB Ticaretinde Yeni Dönem
DEİK Genel Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Nail Olpak, DEİK'in 153 iş konseyi olduğunu ve yeni bir iş konseyini daha faaliyete geçirdiklerini belirtti. Olpak, dünyadaki hızlı değişimlere dikkat çekerek, ABD'deki yönetim değişikliğinin ticaret savaşlarına etkilerini değerlendirdiklerini ifade etti. Rusya'da yapılan kutlamaların ve Çin ile olan ekonomik ilişkilerin de yakından takip edildiğini sözlerine ekledi.
Avrupa'nın kendi içinde yeni yönetim değişikliklerinden sonra alması gereken stratejik kararların olduğunu belirten Olpak, AB'nin ayırdığı bütçelerin önemine değindi. Olpak, "Bugün Birleşik Arap Emirlikleri'ni konuşmuyoruz. Suudi Arabistan'ı, Suriye'de değişimin çok daha iyi gideceği bir süreç olmasını bekliyoruz. Suriye'yi farklı konuşuyoruz. O zaman daha az sorunu konuştuğumuz bir yerde daha odaklı alanlara başımızı çevirmemiz doğrudur diye düşünüyoruz" dedi.
Olpak, Türkiye ile AB arasındaki ticaretin dengeli bir şekilde ilerlediğini, ancak bazı şikayetçi oldukları alanların da bulunduğunu dile getirdi. Vize sorununun klasikleşen sorunların başında geldiğini hatırlatan Olpak, AB ile yüksek seviyeli ekonomik diyalog toplantılarının askıya alındığını ve son iki yılda AB'nin diplomatik bir tavır sergilediğini ifade etti.
İş Dünyası ve Ticari Diplomasi
DEİK Türkiye Avrupa İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ ise iş dünyasının siyasetten bağımsız, doğruyu bulmaya çalışan ve yönlendirici bir rol üstlendiğini vurguladı. Yalçındağ, eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın "kişisel ilişkilerin önemi" vurgusunu hatırlatarak, devlet başkanlarının konuşarak sorunları çözebileceğine dikkat çekti. Türkiye ile AB'nin önünde tarihi bir fırsat olduğunu belirten Yalçındağ, bu fırsatın iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Yalçındağ, İtalya'da gerçekleştirilen başarılı bir toplantıya değinerek, benzer toplantıların diğer Avrupa ülkeleriyle de sık sık yapılması gerektiğini ifade etti. ABD Başkanı Donald Trump'ın Avrupa'yı konuşurken masayı dağıtan kişi olduğunu söyleyen Yalçındağ, Avrupa'nın bu masada yeniden yerini alması gerektiğini belirtti. Yalçındağ, Avrupa'ya Türkiye'yi yanına alarak masada yerini sağlamlaştırması çağrısında bulundu.
Türkiye-AB Ticaretinin Geleceği
Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ticaret hacminin 327 milyar dolara ulaşması, iki taraf arasındaki ekonomik işbirliğinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Ancak, vize sorunları ve diplomatik gerilimler gibi çözülmesi gereken bazı sorunlar da mevcut. İş dünyasının ve devlet yetkililerinin yapıcı diyaloglarla bu sorunların üstesinden gelmesi ve ticaret hacmini daha da artırması bekleniyor. Türkiye'nin AB ile daha güçlü bir ekonomik ortaklık kurması, hem Türkiye hem de Avrupa için büyük fırsatlar sunacaktır.
